Haber

İstanbul’da 157 rezerv alanı ilan edildi: Yaklaşık 3 milyon nüfus taşınacak

İSTANBUL – Mart ayında yapılacak yerel seçimlere yaklaşık 2 ay kaldı. Kentsel dönüşüm, özellikle İstanbul’da deprem endişesi nedeniyle adayların siyasi propagandasında öne çıkan bir konu. Kentsel dönüşümü hızlandırmak ve İstanbul’u depreme hazırlamak amacıyla 9 Kasım’da Kentsel Dönüşüm Kanunu olarak da bilinen 6306 sayılı Kanunda yapılan değişiklik, yerleşim yerlerinin rezerv alan ilan edilmesinin önünü açtı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) kamu mülkiyeti tartışmalarına yol açan değişikliğe ilişkin hazırladığı raporda, İstanbul’daki rezerv alanlarının yerleri belirlendi. Rapora göre, kanun öncesi. 6306 kanunda değişiklik yapıldı, Kanal İstanbul projesinin çevresinde 22 bin hektar olmak üzere toplam 38 bin 830 hektar büyüklüğündeki bölge rezerv alanı ilan edildi. İlan edilen rezerv alanlarına toplam 2 milyon 850 bin kişinin taşınması beklenirken, imar planlarıyla ilgili İBB’nin açtığı 47 dava daha var.

İSTANBUL’DA 157 REZERV ALANININ DUYURUSU

Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye adayı Murat Kurum, geçtiğimiz günlerde bir toplantı düzenleyerek İstanbul’a yönelik projelerini anlattı. Kurumun kampanyasında ulaşım ve çevre gibi konuların yanı sıra kentsel dönüşüm vaatleri de öne çıktı. Kurum, 5 yıl boyunca toplam 100 bin, yılda ise 20 bin konutu dönüştüreceklerini duyurdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Aralık’ta ‘Yüzyılın Dönüşümü İstanbul’ projesiyle İstanbul’da 600 bini acil olmak üzere toplam 1,5 milyon bağımsız birimin değiştirilmesini hedeflediklerini duyurdu. Kentsel dönüşümü hızlandırmak amacıyla 9 Kasım’da Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun (6306)’da bir dizi değişiklik yapıldı. Kanunun içeriğindeki en dikkat çekici ve tartışmalı başlık ise rezerv alanlarının tanımıyla ilgiliydi. . Değiştirilen yasaya göre yerleşim yerleri artık rezerv alanı ilan edilebilecek. Ancak rezerv alanı ilanlarının kanunun değiştirildiği tarihten önce yapıldığı ortaya çıktı. İstanbul’da ilan edilen rezerv alanlarının 22 bin hektarı Arnavutköy’ü kapsıyor. İstanbul genelinde ilan edilen rezerv alanlarında şu anda 417 bin kişi yaşıyor. Kent genelinde toplam 157 farklı rezerv alanı ilanı bulunmaktadır.

‘REZERVASYON ALANLARINDA KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPILMIYOR’

Rezerv alanının kullanımdan kaldırılması nedeniyle İBB tarafından açılan 47 ayrı dava bulunuyor. Bu vakalarla ilgili olarak sosyal medyada İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüme karşı olduğu iddia ediliyor. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis üyesi İdeal Tamer’e göre bu alanlarda kentsel dönüşüm uygulanmıyor. Tam tersine Kanal İstanbul çevresinde yaklaşık 3 milyon ilave nüfusun İstanbul’a taşınması planlanıyor. İstanbul İdare Mahkemelerinde açılan davalar da bu planların iptali ile ilgili.

İMAR YERİ OLMADIĞI İÇİN YERLEŞİM DEĞERLENDİRİLMEMİŞTİR.

Tamer, “Arnavutköy civarında ilan edilen rezerv alanlarının büyük bir kısmı Kanal İstanbul projesiyle ilgili. Ruhsatsız ve yerleşimsiz pek çok yer var yani imarsız yerler yerleşim yeri olarak görünmüyor. Aslında 88 bin nüfus var ama kağıt üzerinde bir yerleşim yok. Fikirtepe’de bazı alanlar rezerv alanı ilan edildi. Çünkü çözüm olmadı” dedi.

‘KENTSEL DÖNÜŞÜM ADI ALTINDA RANTİ’

38 bin hektarlık rezerv alanının sadece 3 bin 300 hektarı uygulama imar planlı olup, sadece Arnavutköy’de 88 bin nüfus bulunmaktadır. Dava Tamer, davaların planlar lehine gelişmesi halinde 2 milyon 850 bin nüfusun bölgeye taşınmasını öngördüklerini belirtiyor. Tamer, Esenler ve Tuzla gibi ilçelerde benzer durum hakkında konuşurken şöyle devam etti:

“9 Kasım’dan önce Esenler ve Tuzla’da rezerv alanı ilan edilmişti. Askeri bölgelerde lüks konutlar ürettiler. Tuzla’nın riskli bölgelerindeki yıkık evlerden nüfusu bu rezerv alanına taşıyacaklardı ama petrol ofisinden alışveriş merkezine kadar pek çok şeyi yaptılar. Buraları yerleşime açarak fazladan nüfus getirdiler. Rezerv alanı ilan ederek ticareti artırdılar. İmar planlarıyla kat sayısını arttırdılar, hiçbir takviye alanı bırakmadılar. Bu durum ana ölçekli planlar için alışılmadık bir durumdur. Amaç aslında kentsel dönüşüm değil. Eğer amaçları bu olsaydı mevcut rezerv alanı duyurularıyla buna hizmet edebilirlerdi. Bakanlığa çok büyük yetkiler verildi. Kadıköy, Beşiktaş gibi yerlerin arazileri çok değerli ve oradaki binalar eski olduğu için rezerv alanı ilan edebiliyorlar. İkametiniz riskli olmasa bile çok kolay bir şekilde mülkünüze el koyabilirler. Aslında yapılmak istenen kentsel dönüşüm adı altında gelir elde etmektir. İBB olarak 71 rezerv alanına itiraz ettik, 47 tanesine dava açtık. İstanbul’da 38 bin hektar alan rezerv alanı ilan edildi. Üzerinde evler olsa bile boş yerler olarak gösterildi. Ayrıca Bakanlığın imar planlarıyla ilgili 130 farklı dava var.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu