1 Mayıs Birlik, Beraberlik ve Dayanışma Günü İstanbul Maltepe’de kutlandı. Türk Tabipler Birliği (TTB) Lideri Dr. Şebnem Korur Fincancı, Maltepe’de düzenlenen 1 Mayıs Mitinginde yaptığı konuşmada ‘örgütlü mücadelemiz daha güçlü ve kararlı olmalı’ çağrısında bulundu. Fincancı’nın ardından Türk Diş Hekimleri Derneği (TDB) Başkanı Ahmet Tarık İşmen bir konuşma yaptı.
“Emeklerimizle Ördüğümüz Dayanışmamız Daha Kararlı Olmalıdır”
Fincancı yaptığı konuşmada, “Bizi boyunduruk altına almaya çalışanlara, ülkemizi boyunduruk altında bırakanlara inat, sözlerimizle ördüğümüz örgütlü dayanışmayla mücadele sözümüz her zamankinden daha güçlü ve kararlı olmalıdır. moloz ve bizi zehirleyenler. Sermayeye bağışlanan canlarımıza sahip çıkmak, 20 yıllık iktidarın ardından geldiğimiz emeğimizi değersizleştirenlere karşı sözümüze sahip çıkmak ve yarattıkları yıkıma dur demek bizim elimizde. Türkiye’de hekimlerin örgütlü gücü olan Türk Tabipleri Birliği olarak mesleğimize ve mesleki geçmişine güveniyoruz. Nasıl ki umudunu yitiren, kölelik koşullarında çalışmaya zorlanan, grevlerde emeği değersizleştirilen meslektaşlarımızın sokaklarda, sokaklarda “Sözümüz emeğimiz” sloganıyla sesi olduğumuz gibi. “Sözümüz emektir” sloganıyla yola çıktık. Durumunun sağlanması için çalışmaya hazırız. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında birinci yüzyılda karşılaşamadığımız bir güvenlik rejimi adı altında en uzun çalışma saatleri, en düşük ücret, olağanüstü durumlarla baş etmekten uzak, dönüş yapmaktan çekinmeyen bizi susturmak adına her türlü saçmalıkla bizi hapseden felaket felaketlere, şimdi doğayı talan ediyor, canımızı feda ediyoruz. Müsadere etmekten çekinmeyenlerle rekabet etme zamanı. Dün erkendi yarın geç tamam bugün emeğimiz sözümüz geleceğimiz hepimizin, birlikte değişeceğiz, birlikte değişeceğiz” dedi.
TDB Lideri İşmen: Toplumun yüzde 60’ı açlığın eşiğinde!
Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB) Genel Başkanı Ahmet Tarık İşmen, “Aldatılan bazı kitleler çeşitli vaatlerle bu hukuksuz düzene kalkan olmaktan geri kalmıyor. Bugün ülkemizde inançsız çalışmanın her alana yaygınlaştırılması, sendikaların işlevsizleştirilmesi ya da işyerlerindeki baskı kaygısı ile yok edilmeye çalışılmaktadır. Neticede toplumun yüzde 60’ı açlık sınırının altında, asgari fiyata mahkûm edilmiş, emeklilerin onuru bu zalim düzenin altında ölüyor. Ülkenin üretken toplumsal zenginliğinden aldığı pay azalırken, sermaye sanki kefende bir cebi varmış gibi tutkuyla emeği sömürmeye devam ediyor. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
